MART 2025
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 |
 
    DAVALAR
     
    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 03 Nisan 2012 tarih ve 28253 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 03 Nisan 2012 tarih ve 28253 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 2. maddesi ile değişen Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin 57. maddesinin 14. fıkrasında “ek-1 de yer alan sicil durum taahhütnamesi” ile aynı fıkrada yer alan “Gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar hakkında yapılacak işlemler oda sicil durum taahhütnamelerinde, idare tarafından yazılı olarak belirtilir” cümlesindeki “taahhütname” ibaresinin ve 3. madde ile “Fenni Mesuliyet Hizmetleri ve Sicil” başlığı altında düzenlenen 58. maddenin 4. fıkrasındaki “Ek-1 de yer alan taahhütnameyi” ibaresi ile 5. fıkrasındaki “ilgili fenni mesulce düzenlenen, sicil durum taahhütnamesini”  ibaresinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

    3 Nisan 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan değişiklik yönetmeliğinin 2. maddesi ile;

    Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin 57. maddenin 14. fıkrası  “Proje müellifliği ve yapım işlerinin denetimine dair fenni mesuliyet üstlenen mimarların ve mühendislerin, 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri gerekir. İlgili meslek odaları, hakkında süreli veya süresiz kısıtlılığı bulunan veya üyeliği sona eren üyelerini derhal elektronik ortamda merkez yapı denetim komisyonu ile bütün ilgili yerlere ve kuruluşlara bildirir. İdare yapı ruhsatı düzenleme aşamasında her proje için, proje müelliflerinden, fenni mesullerden ve şantiye şeflerinden mevzuata aykırı uygulama sebebiyle süreli veya süresiz olarak meslekî faaliyet haklarının kısıtlı olmadığına ilişkin ek-1’de yer alan sicil durum taahhütnamesini ister. İdareler sorumluluk alan mimar ve mühendislerin yaptıkları işlemlere ilişkin bilgileri her ayın ilk haftası içinde ilgili meslek odalarına bildirir. Gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilen mimar ve mühendislerin işlemleri tazmin ve hukuki sorumluluğu kendilerine ait olmak üzere iptal edilir ve bu kişiler hakkında Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri gereği suç duyurusunda bulunulur. Gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar hakkında yapılacak işlemler oda sicil durum taahhütnamelerinde, idare tarafından yazılı olarak belirtilir.” şeklinde değiştirilmiştir.

    Yine Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin 58. maddesinin 4 ve 5. fıkraları “Fenni mesuller unvanına ve eğitimine göre, yapının kanuna, plâna, yönetmeliklere, ilgili diğer mevzuat hükümlerine, fen, san’at, sağlık kurallarına, ruhsat eki projelerine, Türk Standartları Enstitüsü standartlarına, teknik şartnamelere uygun yapılıp yapılmadığını denetleyeceğine dair ek-1’de yer alan taahhütnameyi ilgili idareye vermek zorundadır. Taahhütnamede fenni mesul ile mal sahibi arasında yapılan sözleşmede belirlenen fenni mesuliyet bitiş süresine ilişkin bilginin yer alması gerekir. Ayrıca, noter tasdikli imza sirküleri, ek-5’te yer alan oda kayıt belgesi örneği, (burada anılan Oda kayıt belgesi aranması şartı 14 Nisan 2012 tarihli, 28264 sayılı RG’de yayınlanan değişiklikle kaldırılmıştır) sosyal güvenlik numarası ve vergi kimlik numarası da idareye verilir.

    İdare; aynı zamanda, kanuna ve mevzuata aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak faaliyetleri kısıtlanan fenni mesullerin bu durumu hakkında bilgilenmek ve aşağıda belirlenen inşaat alanı sınırlamalarının denetimini sağlamak üzere, ilgili fenni mesulce düzenlenen, sicil durum taahhütnamesini ve fenni mesuliyet üstlenilen işin adı ile fenni mesulün üzerinde bulunan fenni mesuliyete ilişkin inşaat alanını (m2) belirtir belgeyi ister.

    İlgili idareler fenni mesuliyet üstlenen mimar ve mühendislerin bir önceki ayda yaptıkları işlemlere ilişkin bilgileri her ayın ilk haftası içinde ilgili meslek odalarına bir liste halinde topluca bildirir.” olarak değiştirilmiştir.

    Yapılan bu değişiklikler ile mimar ve mühendis odalarının üyeleri üzerindeki denetim yetkisi ellerinden alınmaktadır.

    Yapılan değişikliklerle proje hizmeti ve fenni mesuliyet hizmeti sunan mimar ve mühendislerin; ilgili meslek odasına kayıtlı olup olmadığı, mesleği yapma yetkisi bulunup bulunmadığı, herhangi bir kısıtlılığının olup olmadığını belgelemek üzere meslek odasınca düzenlenen ve o andaki durumunu gösteren “sicil durum belgesi”nin yapı ruhsatı veren idarelerce aranması gerektiği kuralı ortadan kaldırılarak, sadece ilgililerin “taahhütnamelerinin” aranacağı düzenlenmiştir. Yani Odalardan alınan belgelerin ibrazı zorunluluğu ortadan kaldırılarak mühendis ve mimarların meslek odaları ile mesleki ve yasal ilişkisine müdahale edilmiştir.

    Dava konusu bu düzenlemeler gerek idarenin kamu adına denetim görevi kapsamında olan yükümlülükleri açısından, gerekse meslek odalarının üyeleri üzerindeki denetim ve gözetim yetkileri açısından Anayasa’ya aykırıdır. Mimar ve mühendislerin Odalara üyeliği ile sicillerinin tutulması ve denetimine ilişkin düzenlemelerde yapılan bu değişikliklerin başta Anayasa olmak üzere, 6235 sayılı TMMOB Kanunu’na, 3194 sayılı İmar Kanunu’na, yargı kararlarına, kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırılıkları nedeniyle iptali gerekmektedir.

    Mimar ve Mühendis Odalarının en temel işlevi,  mimar ve mühendislerin üyelik, sicil denetimi ve belgelendirmelerini sağlamaktır. Yapılan Yönetmelik değişiklikleri ile, mimar ve mühendislerle meslek odaları arasındaki ilişkiye müdahale edilmekte, meslek odaları işlevsiz ve etkisiz kılınmaktadır. Zorunlu olan üyeliğe dair meslek odası belgesi yerine ilgililerin taahhütnamesinin istenmesi Odaların anayasal ve yasal yetkisini ortadan kaldıran, Oda ile üyesi arasındaki bağı koparan bir düzenlemedir.

    6235 sayılı Yasaya göre mesleğin icrası için meslek odasına kayıt zorunlu iken bu zorunluluğun “taahhüt” yoluyla kabulü olanaklı değildir. Konu, taraflar arasında bir işin yapımına, bir borcun yüklenilmesine ilişkin olmayıp, olması gereken yasal durumun tespitine yöneliktir. Meslek mensubunun mesleğin icrasına yetkili olup olmadığının tespiti “taahhüt” konusu olamaz. Bu durum her şeyden önce hukuk mantığı ile örtüşmez.

    Meslek odalarının görev ve yükümlülüğünde olan üyelikle ilgili tüm iş ve işlemlerin doğruluğu bizzat odaların bildirimiyle kanıtlanabilir.  Bakanlık, var olan ya da olması gereken yasal bir durumu “taahhüt” konusu yapma yetkisine sahip değildir ve bu nedenle yapılan düzenleme yetki yönünden hukuka aykırıdır.

    Yapılan değişiklikler meslek odalarının üyeleriyle olan bağın koparılarak etkinliklerinin kısıtlanmasıyla birlikte gelir kaynaklarını daraltma ve güçsüzleştirme amaçlarına yöneliktir. Bu tutum, çoğulcu demokratik düzenle bağdaştırılamaz.

    Bu icerik 1508 defa görüntülenmiştir.