MART 2025
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 |
 
    Basın Açıklamaları
     
    Nablus Kentinde İşgal Sonrası Tahribat Tespit Raporu

    21 Haziran 2002

    Ankara, 21 Haziran 2002

    BASIN AÇIKLAMASI

    İSRAİL TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASI DA YIKIYOR

    Filistin kentlerinde hasar ağır...
    Nablus Raporu : İsrail dozerleri, evleri içindekilerle birlikte yıktı... Osmanlı dönemi mimari mirasında ağır tahribat var.
    Mimarlar Odası, Bakanlardan Filistin'in onarımı için destek istedi.

    Filistin halkına karşı giriştiği yoğun saldırıları sürdüren İsrail ordusu, Filistin kentlerinde ağır tahribata yol açtı. Filistinli mimar ve mühendislerin, Nablus kentinde 11 gün süren işgal ve yıkımın ardından, kent belediyesi ve ulusal üniversite ile birlikte hazırladıkları rapor, binalar ve kent bütünündeki ağır hasarı belgeliyor.

    Birleşmiş Milletler, Japonya ve Almanya'nın da desteğiyle hazırlanan "Nablus Kentinde İşgal Sonrası Tahribat Tespit Raporu"nda, kentte bulunan Osmanlı dönemi mimari mirasında da önemli tahribat olduğu bildiriliyor. Raporda, kent merkezindeki binaları içlerinde yaşayanların uykuda olduğu saatlerde buldozerlerle ve patlayıcı kullanarak yıkmaktan çekinmeyen İsrail ordusunun, özgün özellikleri olan Nablus'ta tarihi ve kültürel mirasa verdiği zarar ayrıntılarıyla tespit ediliyor.

    Nablus Raporu'nda, İsrail saldırıları sonucu meydana gelen hasar ve yıkımı onarmak üzere kentte yapılması gereken acil çalışmalar için öneriler de yer alıyor. Mimarlar Odası; Dış İşleri, Kültür ve Bayındırlık Bakanlarına bu raporu ileterek, Filistin halkının giriştiği onarım çabalarına destek olunmasını istedi.

    Ek :

    1. Mimarlar Odası'nın Dış İşleri, Kültür ve Bayındırlık Bakanlarına mektubu
    2. "Nablus Kentinde İşgal Sonrası Tahribat Tespit Raporu"nun Türkçe çevirisi

    Ankara : 21.06.2002
    Sayı : 011/884

    Sayın İsmail CEM
    Dışişleri Bakanı

    Sayın İstemihan TALAY
    Kültür Bakanı

    Sayın Abdülkadir AKCAN
    Bayındırlık ve İskan Bakanı

    Sayın Bakanım,

    Tarihi ve kültürel derin bağlarımız olan dost ve kardeş Filistin halkına karşı İsrail'in giriştiği ve halen sürdürdüğü insanlık dışı askeri harekat, bütün Türkiye kamuoyunda olduğu gibi biz mimarlar arasında da yoğun tepkilere yol açmıştır.

    16-17 Mart 2002 günleri yaptığımız Merkez Danışma Kurulu toplantısında ve 12-14 Nisan 2002 günleri yaptığımız Genel Kurulumuzda yayınlanan bildirilerde konu üzerinde durulmuş ve İsrail ordusunun Filistin halkı ve kentlerini yok etmeye yönelik saldırıları şiddetle kınanmıştı. Açıklamalarımızda bu saldırıların aynı zamanda bu topraklar üzerinde bulunan yüzlerce yıllık dünya mirası tarihi ve kültürel çevreye ve yapılar için de tehdit oluşturduğuna ilişkin kaygılarımızı dile getirmiştik.

    Filistin Mimarlar Birliğinden aldığımız ve Türkçe çevirisi ile birlikte ekte sunduğumuz bir rapor, bu tepki ve kaygılarımızda son derece haklı olduğumuzu göstermektedir. Rapor, sadece Nablus kentinde 11 gün süren işgal ve yıkımın nelere yol açtığını belgelemektedir. İsrail ordusunun, yoğun yerleşimin olduğu kent merkezinde binaları içlerinde yaşayanların uykuda olduğu saatlerde ağır iş makinalarıyla ve roketlerle yıkmaktan çekinmedikleri görülmektedir.

    Ekte sunduğumuz "Nablus Kentinde İşgal Sonrası Tahribat Tesbit Raporu", Filistinli meslektaşlarımızla birlikte Nablus Belediyesi, An-Najah Ulusal Üniversitesi ve Filistin Müteahhitler Birliğinin katılımıyla yerinde yapılan ayrıntılı çalışmalar sonunda hazırlanmıştır. Rapora; UNDP, Japonya ve Almanya'nın da katkı sağladığı belirtilmektedir.

    Raporda yer alan tesbit ve bilgiler, genelde Nablus halkının uğradığı zulüm ve yıkımla birlikte, mimarlık ve şehircilik tarihi açısından önemli ve değerli bir örnek olan Nablus tarihi kent merkezinde son derece vahim hasarlar meydana geldiğini belgelemektedir. Özgün ve karmaşık bir kentsel dokuya sahip olan Nablus "Eski Kenti"nde, Osmanlı dönemi mimari mirası çok sayıda yapı da bulunmaktadır. Cami, aile evleri, okul, hamam, hatta bölgeye özgü sabun fabrikaları gibi belirgin mimari miras örneklerinde İsrail saldırılarının neden olduğu tahribat, raporda ayrıntılarıyla anlatılmaktadır.

    Filistin halkının, halen sürmekte olan işgal operasyonlarına rağmen, uğradığı yıkımları ivedilikle gidermek üzere yoğun bir çaba içinde olduğunu görmekteyiz. Nablus kentinde de meslektaşlarımız ve diğer ilgililerin katılımıyla, ayrıca sağlanacak ulusal ve uluslararası desteklerle onarım ve yenileme projeleri başlatılması ihtiyacı olduğu bildirilmektedir.

    Sayın Bakanlığınızın, dost ve kardeş Filistin halkını, Türkiye için de tarihi ve kültürel mirasımızın korunması açısından özel bir önem taşıyan bu çabasında yalnız bırakmayacağına inanıyoruz.

    Mimarlar Odası olarak, Sayın Bakanlığınızın değerli ilgi ve katkılarıyla bu konuda ihtiyaç duyulacak görevleri yerine getirmeye hazır olduğumuzu belirtir, en derin saygılarımızla bilgilerinize sunarız.

    Saygılarımızla,

    Fatih SÖYLER
    Genel Sekreter

    Eki : Rapor - İngilizce aslı (10 sayfa)
    - Türkçe çevirisi (10 sayfa)

    NABLUS KENTİNDE
    İŞGAL SONRASI
    TAHRİBAT TESBİT RAPORU

    Hazırlayanlar:

    Nablus Belediyesi
    An-najah Ulusal Üniversitesi
    Filistin Mühendisler Derneği
    Filistin Müteahhitler Birliği

    Japonya / Almanya / UNDP'nin himayelerinde

    Nablus
    5 Mayıs 2002

    Hazırlayanlar

    Nablus Belediyesi
    Maher Al Hanbali
    Abdel Hakim Al-Jawhari
    Ayman Al-Rabba
    Nibal Abu Lawi

    An-Najah Ulusal Üniversitesi
    Dr. Jalal Dabeek
    Dr. Eman Amad
    Dr. Eman Assi

    UNDP
    Naser Al-Aker

    Filistin Mühendisler Derneği
    Sami Hammad

    Filistin Müteahhitler Birliği
    Yahya Arafat

    İçindekiler:

    1. Giriş
    2. Alan Araştırmasının Yöntemi
    3. Veri Analizleri
      1. Eski Kent
      2. Eski Kentin Dışındaki Mahalleler
      3. Yollar
    4. Tavsiyeler
    5. Bazı Tahribat Örnekleri
      1. El Khadra Camii
      2. El Shubi Aile Evi
      3. El Fatimeye Okulu
      4. Kannan Sabun Fabrikası Alanı
      5. Freitekh Aile Evi
      6. El Cedide Hamamı

    1 - Giriş :

    Bu rapor, Nablus kentinde, 3 Nisan'dan 20 Nisan'a kadar süren İsrail işgali sırasında meydana gelen tahribatı belgelemektedir. Bütün Nablus kenti, çok değerli tarihi kent merkezi de dahil olmak üzere acımasız ve geniş çaplı bir tahribata maruz kalmıştır. Yaklaşık 150 bin kişi olan kent nüfusu, kesintisiz 18 gün sokağa çıkma yasağı altında yaşamıştır. Sivil halkın uğradığı ağır kayıplar, zararlar ve acılara ek olarak, İsrail saldırganlığı, arkasında kamuya ve özel mülkiyete ait yerler üzerinde de inanılmaz boyutlarda tahribat bırakarak çekilmiştir. Askeri tanklar ve buldozerler, her mahallede sakin bir hayat yaşan aileleri terörize ederek kentin altını üstüne getirmiştir.

    En yoğun tahribat, kentin yüzlerce yıllık geçmişe sahip tarihi merkezinde meydana gelmiş, merkez on gün boyunca sürekli olarak vahşice bombalanmıştır. İsrail'in insanlık dışı saldırıları, konutları ve özel binaları, kamu kurumlarını, elektrik ve su şebekelerini, iletişim şebekesini, yolları ve peyzajı hedef alarak kentin her yanına yayılmıştır. Bütün Nablus kenti halkı, gıdasız, ilaçsız, elektrik ve sudan yoksun olarak sıkıntı içinde yaşamak zorunda kalmıştır.

    Nablus'un değişik mahalleleri İsrail askerlerinin saldırı ve baskınlarına hedef olmuştur. Bu operasyonlar sırasında çok sayıda konuta askeri amaçlarla el konulmuş, çocuklar, kadınlar, yaşlı ve hasta insanlar evlerinden çıkarılarak canlı kalkan olarak kullanılmıştır. Operasyonlarda çoğu evde mobilyalar tahrip olmuş, değerli eşyalar kaybolmuş, binalar yıkıma uğramıştır. Diğer bazı binaların, patlayıcı kullanılarak bütünüyle veya roket ve bombalarla kısmen yıkıldığı bildirilmiştir.

    3 Nisan'a kadar güzelliğini ve canlılığını koruyan, ekonomik yaşamın sürdüğü tarihi Nablus Eski Kent merkezi, ne yazık ki en ağır tahribata maruz kalmıştır. İsrail ordusu tarihi kenti 10 gün boyunca F-16 uçakları, ağır tanklar ve Apache helikopterleri kullanarak sürekli bombalamıştır. Eski Kent'te tahribatın korkunç düzeyde olduğu ve acil önlemler alınmadığı takdirde bu tahribatın giderek ağırlaşacağı görülmektedir. Eski Nablus kentinin, ticari işlevlerin yer aldığı ana sokaklardan ve avlulu evlerin kümeleştiği konut bölgelerinden oluşan yoğun bir kentsel dokusu vardır. Bu kentsel doku içinde çok sayıda anıtsal bina bütünüyle tahrip edilmiştir. Hedef gözetilerek yapılan roket atışlarıyla, 12. yüzyıldan kalma bir cami, 17. yüzyılda yapılmış bir kilise, 18. yüzyıldan kalma bir hamam ve han gibi Osmanlı dönemi yapıları, çok sayıda geleneksel sabun fabrikası ve belirgin özellikleri olan tarihi aile evleri saldırıya uğramıştır.

    Yerinde yapılan gözlemler, 600 yıldan daha eski geçmişe sahip Eski Kent'te bütün binaların son İsrail saldırısından değişik derecelerde etkilendiğini göstermektedir. Hasarlar, pencerelerin, kapıların kırılması, taşların ve sıvalarından düşmesinden, daha ağır hasarlara ve bazı binaların bütünüyle yıkılmasına kadar varmaktadır.

    Binalardan biri (El Shubi Aile Evi), içinde yaşanlar tahliye dahi edilmeden buldozerlerle yıkılmış, yıkım sırasında aralarında üç çocuğun da bulunduğu 8 kişi ölmüştür. Eski Kent'te bitişik nizam evlerin iç duvarlarının, askerler tarafından kendilerine geçiş imkanı sağlamak üzere yaygın bir biçimde yıkıma uğradığı tespit edilmiştir. Bütün bunlar, evlerde yaşayanlara her hangi bir uyarıda bulunulmadan yapılmış, üzerlerine yıkılan duvarlardan dolayı evlerde yaşayan insanlar, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar ciddi tehlikelere maruz kalmışlardır.

    İsrail'in son işgal harekatından önce 20 bin nüfusuyla Eski Kent, iyi korunmuş bir durumdaydı. Batı-Yakası'nın ticari kalbi olan ve Romalılardan bu yana sürekli iskan edilen Nablus'ta, yakın zamanlarda uluslararası ve yerel fonlarla desteklenen yenileme ve restorasyon projeleri uygulanmıştı. 1995'ten itibaren Nablus Belediyesi, Eski Kent'in kentsel çevresini canlandırmak amacıyla bir dizi önlem almaktaydı. Altyapının, kanalizasyon sisteminin ve sokak kaplamalarının yenilenmesine girişilmişti. Bazı sokak cephelerinde taş yüzeylerin temizlenmesi, kapı ve pencerelerin onarımı ve boyanması, tehlikeli durumdaki duvar, cephe ve sokak üstlerindeki kaplamalar gibi yapı elemanlarının iyileştirilmesi çalışmaları yapılmıştı. Kültür mirasının korunması için yapılan bu dikkatli ve özenli çalışmaların ürünleri, geçtiğimiz iki hafta içinde yok edilmiştir.

    2 - Alan Araştırmasının Yöntemi:

    Eski Kent'te meydana gelen hasarın tespitine yönelik envanter çalışmaları, anket kent halkı ile görüşmeler ve yerinde yapılan gözlemler yoluyla gerçekleştirilmiştir. Eski Kent 10 bölgeye ayrılmış ve alan araştırmaları, gönül mimarlar ve inşaat, elektrik, makine gibi değişik uzmanlık dallarından gelen gönüllü mühendisler ile Nablus Belediyesinin uzmanlarından oluşan 10 ekip tarafından yapılmıştır. Nablus kentinin dış mahallerindeki hasarın tespitinde de aynı metodoloji kullanılmıştır. Kent, binalardaki hasarların tespiti için 6 bölgeye, yollardaki hasarların tespiti için 4 bölgeye ayrılmıştır.

    Arazideki hasar tespit çalışmalarında değerlendirmeler, Avrupa Makro Sismik Ölçeği EMS 98'deki hasar tespit kategorileri esas alınarak yapılmıştır. Bu ölçeğe göre onarım maliyetleri binanın piyasa değerinin, 1.Derecede % 1-5'i arasında, 2. Derecede % 20-25'inden az, 3. Derecede % 50'sinden azdır. 4. Derecede, eğer binanın tarihi değeri yoksa, yıkımı onarımından daha ekonomik olmaktadır. 5. Derece tümüyle yıkılmış yapılar için kullanılmaktadır.

    Yukarıda belirtilen yöntem temel alınarak, her bina için bir tespit formu doldurulmuştur. Hafif hasarlarda, aynı derecede hasar görmüş bir grup bina için tek form kullanılmıştır. Veri analizleri yapılmış, sonuçlar tablolar şeklinde özetlenmiştir.

    3 - Veri Analizleri:

    İsrail işgalinin neden olduğu tahribatın bütün Nablus kentini, Eski Kent'i, tarihi merkezin çevresindeki mahalleleri ve yolları etkilediği gözlemlenmiştir. Değişik amaçlarla kullanılan çok sayıda bina, konutlar, kamu binaları, dini yapılar, eğitim ve ticaret yapıları yıkımdan etkilenmiştir.

    a- Eski Kent:

    Eski Kent'te yapılan envanter çalışmalarının sonuçları, 64 yapı ve yapı grubunun çok ağır hasara uğradığını veya bütünüyle yıkıldığını (5. ve 4. Derece) göstermektedir. Buralarda yapılacak yenileme çalışmalarının maliyeti yaklaşık 9.065.775 ABD Doları olarak hesaplanmıştır.

    221 bina ve bina grubu kısmen tahrip olmuş, acil onarım ve yenileme gerektirir durumdadır. Eski Kent'in kentsel dokusu kitlesel bir bütünlük gösterdiğinden, çoğu binalarda acil müdahaleye ihtiyaç vardır. Aksi halde zayıflamış ve taşıyıcılığı kalmamış yapıların çökmesi ihtimali, bitişiklerindeki yapılar için de tehlike arz etmektedir. Araştırma sonuçları bu gruptaki yapıların onarımı için yaklaşık 14.912.300 ABD Doları gerektiğini göstermektedir.

    Eski Kent'te kısmen veya tamamen yıkılmış yapıların dışında kalan, ancak İsrail kuvvetlerinin ağır ve acımasız bombardımanları sonucu hafif hasar gören binalarda ise, kırılan camların, parçalanan kapıların, dökülen sıvaların, tahrip edilmiş dükkan saçakları ve cephelerinin onarımı için 6.288.155 ABD Doları yaklaşık maliyet çıkarılmıştır.

    Tahribata uğramış alanların çoğunda, çok sayıda küçük konut birimleri, dükkanlar, küçük atölyeler ve ticarethaneler bulunmaktadır. Nablus'un Eski Kent'inin karakteristik dokusu, birbiri üzerine kümelenerek karmaşık bir biçimde inşa edilmiş binalardan oluştuğu için, binalar arasında sınır belirlenmesi son derece güçtür. Tarihi merkezdeki binalar çok katlıdır; çekme katları, küçük odaları, merdiven ve avluları vardır. Bir evdeki hasar, bitişikte, yukarıda veya aşağıdaki birimde başka hasarlara yol açmaktadır.

    b- Eski Kent'in Dışındaki Mahalleler:

    Nablus'un Eski Kent dışındaki değişik mahallelerinde yapılan envanter çalışmaları sonuçları, buralardaki hasarın daha az olduğunu göstermektedir. Bu mahallelerdeki tahrip edilmiş binaların yeniden inşasının toplam maliyeti 3.340.370 ABD Doları olarak hesaplanmıştır. Kısmi hasar gören binaların onarımı için de 1.119.570 ABD Dolarına ihtiyaç vardır.

    İşgal sırasında İsrail askerleri, el koydukları ev ve apartman dairelerinde mobilyalara ve şahsi eşyalara ciddi hasarlar vermiş, elektrikli ev eşyaları tahrip edilmiş, değerli kişisel eşyalar çalınmıştır. Bazı binalarda tahribatın banyo armatürlerine ve mutfak dolaplarına kadar vardırıldığı görülmektedir. Kentin çeşitli mahallerine dağılmış çok sayıda evde hafif hasarlar tespit edilmiştir. Bunların onarımı için 5.102.784 ABD Doları gerekmektedir.

    c- Yollar:

    Nablus'un cadde ve sokakları, kentin sakin ve güzel mahallelerini savaş alanına çeviren İsrail tankları tarafından acımasızca tahrip edilmiştir. Saldırganlık sadece yollarla sınırlı kalmamış, kaldırımlar, köşe taşları, işaret direkleri, trafik ışıkları ve elektrik direkleri de tahribe uğramıştır. Kent merkezindeki, telefon kulübesi, otopark saati, parmaklık gibi kent mobilyalarında, ağaçlar ve peyzaj elemanlarında tahribat görülmektedir. Yolların onarımı ve yeniden yapımı için çıkarılan keşif 16.420.186 ABD Dolarıdır.

    4 - Tavsiyeler:

    • Bir yönetim çerçevesi oluşturulmasına ve uygulama için gerekli etkinliklere öncelik verilmelidir. Bu etkinliklerde farklı disiplinler arasında işbirliği ve bütünleştirici yaklaşımlar temel alınmalıdır. Yıkılma tehlikesi arz eden binalara ve bina gruplarına öncelik verilmelidir.
    • Nablus kentinin rehabilitasyonu için acil bir eylem planı yapılmalıdır. Özellikle tarihi bölgelerde yapılacak rehabilitasyon çalışmaları için belirli ilkeler ve kurallar getirilmesi önem taşımaktadır. Restorasyon uygulamalarında, binaların yeni kullanımlara uyarlanmasında ve yeni inşaatların yapımında, belirlenmiş ilkelere uyulması dikkatle izlenmelidir.
    • Afet durumlarında, uygun envanter ve belgeleme çalışmaları çok değerli araçlardır. Tahribe uğramış ve yıkılma tehlikesi arz eden alanlarda geniş kapsamlı envanter ve belgeleme çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu envanter, hasar görmüş alanlar hakkında gerekli bütün bilgileri içermelidir. Çalışmalar, özellikle tarihi alanlarda gerekli teknikler kullanılarak ve bilgilerin tasnifine önem verilerek yapılmalıdır. Duruma bağlı olarak farklı teknikler ayrı ayrı veya birlikte kullanılabilir.
    • Mirasın korunmasından sorumlu bir kurulun teşkili tavsiye edilmektedir. Bu kurulun ana hedeflerinden biri Nablus kentindeki kültürel mirasın yönetimi olmalıdır. Kurul, akademisyenlerin ve meslek adamlarının sanatsal ve teknik yeteneklerinden, el becerilerinden yararlanmalıdır. Bu husus dikkate alınarak yönetim ilkeleri etkin bir biçimde yaşama geçirilebilir.
    • Kapsamlı bir rehabilitasyon programı geliştirilmeli, tarihi kentin korunması ve rehabilitasyonu için etkin önlemlerin uygulanması güvence altına alınmalıdır. Belirlenen hedeflere varmak için izlenecek yollarda, koruma önlemlerinde geçerli etik kurallar sürekli olarak göz önünde tutulmalıdır. Kısaca;
      1. Herhangi bir müdahaleden önce binanın durumu ile iyileştirme çalışmalarında kullanılan yöntem ve malzemeler mutlaka ayrıntılı olarak belgelenmelidir.
      2. Tarihi kanıtlar tahrip edilmemeli, taklit edilmemeli ve yeri değiştirilmemelidir.
      3. Bütün müdahaleler, kültürel varlığın estetik, tarihi ve fiziksel bütünlüğüne saygı gösteren bir yaklaşımla yürütülmelidir.
    • Eski Kent'in dışındaki diğer bölgelere de gereken dikkat ve çaba gösterilmelidir. Evsiz kalmış ve yaşam kaynaklarını yitirmiş insanların sorunları acilen çözülmelidir. Hasar görmüş altyapının değiştirilmesi ve bakımı, insanların yaşamları açısından önemli bir ihtiyaçtır.

    5- Bazı Tahribat Örnekleri

    a- El Khadra Camii
    (Hasar Derecesi: 4 - Kısmi Hasar)

    Bu cami, Nablus'un en eski camisidir. Kilise olarak yapılmış olan bina, 1187 yılında camiye çevrilmiştir. Cami, Memlüklüler döneminde yapılan minaresi, yalın ama zengin planı, taş işçiliğinde ve el yapısı ahşap kapılarında ince detayları ile dikkati çekmektedir. İşgalden önce Eski Kent'teki Haret Al-Yasmeneh ve Haret Al-Qaryoun sakinleri bu camide ibadet etmekteydiler.

    Cami, İsrail işgalinden kötü bir şekilde etkilenmiştir. Caminin büyük bir bölümü, özellikle 150 metrekarelik ana cemaat mahalli hasara uğramıştır. Batı tarafında çatının bir bölümü, binanın stabilitesini olumsuz yönde etkileyecek şekilde çökmüştür. Bu durum cami civarında yaşayan halk için de tehlike arz etmektedir.

    Bu tarihi binanın önemi dikkate alınarak, özel dikkat gösterilmesi ve yenilenmesi için acil müdahalede bulunulması tavsiye edilmektedir.

    b- El Shubi Aile Evi
    (Hasar Derecesi: 5 - Bütünüyle Yıkılmış)

    Eski Kent'in güney kıyısında bulunan bu 300 metrekarelik alanda dar gelirli 9 aile yaşamaktaydı. Geleneksel olarak zamanında tek aile için yapılmış olan binalar, günümüzde çok sayıda ailenin barınabilmesi için bölümlere ayrılmıştır. Her bölüm bir aile tarafından kullanılan bir veya iki odadan oluşmaktadır. Binalar, Eski Kent'in sınırında bulunduğundan, İsrail askerleri kente girebilmek için kendilerine yol açmak üzere binaları ağır buldozerler kullanarak yerle bir etmişlerdir. Yıkım, binalarda oturanların içerde bulunduğu gece vakti yapılmıştır. Üçü çocuk, üçü kadın olmak üzere toplam 8 kişi yıkım sırasında ölmüş, bir yaşlı kadınla bir yaşlı adam bir hafta sonra enkazdan canlı olarak kurtarılmıştır.

    Bu alan Osmanlı döneminde inşa edilmiş geleneksel evlerden oluşmaktadır. Bu evler Eski Kent'in kentsel dokusunun bir parçasıdır ve Qaryoun mahallesindeki toplu kullanıma ayrılmış az sayıda açık mekanlardan birini çevrelemektedirler. Yıkılan bina, bitişik binalar için de tehlike yaratmakta, bütün bloğun strüktürel stabilitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Yıkılan binanın ayakta kalan bazı bölümleri çevrede yaşayan ve buradan geçen insanlar için tehlike oluşturmaktadır.

    Binaların strüktürel ve fiziksel durumuna ilişkin yapılan ilk değerlendirmeler sonucu acil müdahale tavsiye edilmektedir.

    c- El Fatimeye Okulu
    (Hasar Derecesi: 3-4 - Kısmi Hasar)

    Eski Kent'in kuzeybatı çevresinde bulanan okul, Osmanlı döneminin sonlarında inşa edilmiştir. 500 kız öğrencinin eğitim gördüğü bir hazırlık okuludur. İki katlı yapıda 15 sınıf bulunmaktadır. Okul, işgalin ilk gecelerinde saldırıya uğramıştır. İsrail Ordusu, ağır buldozerler kullanarak okulun bahçe duvarlarını ve zemin katın bir bölümünü tahrip etmiştir. Duvarlarda meydana gelen büyük boşluklar, binanın strüktürel stabilitesini olumsuz etkilemektedir.

    Okul ciddi bir şekilde tahribata uğramıştır. Okul malzemeleri, mobilyalar ve cam dolaplar tahrip edilmiştir. Okul binasının bütün pencere camları ağır bombardıman sonucu kırılmıştır.

    Bugün okul kapatılmış, öğrencileri bir başka okula gönderilmiştir.

    Binanın strüktürel ve fiziksel durumuna ilişkin ön değerlendirme sonucu, acil müdahale ve acil onarım tavsiye edilmektedir.

    d- Kannan Sabun Fabrikası Alanı
    (Hasar Derecesi: 5 - Bütünüyle Yıkılmış)

    Hasarlı bölgede başlıca iki sabun fabrikası (Kannan ve Al-Nabusi) ve bir grup bina (Shabaru, Istetaiyeh, Hakhseer, Zatar, Khalili, Johari, Younis ve Alfi ailelerine ait binalar) bulunmaktadır. Sabun imali, Nablus'un belli başlı sanayilerinden biridir. Tahribe uğramış bu fabrikalar, Nablus'ta 18. yüzyıl sonlarında faaliyete geçen 30 sabun fabrikasından ikisidir.

    Bütünüyle yıkılmış olan Kannan sabun fabrikası tasarımındaki özellikler dolayısıyla Nablus'taki sabun fabrikası yapıları içinde önemli bir örnekti. Söz konusu iki sabun fabrikasındaki yıkımlar, bitişik diğer binalar için de tehlike oluşturmakta ve burada bulunan konut bloklarının strüktürel stabilitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Ayakta kalan bina kalıntıları, Eski Kent'in ana batı girişinin yanında bulunan bu bölgede oturan veya buradan geçen insanların yaşamları için tehlike arz etmektedir.

    Binaların ve çevresinin strüktürel ve fiziksel durumu hakkında yapılan ön değerlendirmeler sonucu, acil müdahale tavsiye edilmektedir.

    e- Freitekh Aile Evi
    (Hasar Derecesi: 5 - Bütünüyle Yıkılmış)

    Bu binalar, gece vakti içinde insanlar uyurken roket atışıyla tahrip edilmiştir. İçerde bulunanlardan iki kadın ölmüş, bir kadın ağır yaralanmıştır. Bina grubu, Okasha ve Freikekh ailelerinin evlerinden oluşmaktadır. 5 odadan oluşan 60 metrekarelik Okasha ailesinin evinde 10 kişi yaşamaktaydı. Freikekh'lerin çok katlı 7 odalı ve avlulu 150 metrekarelik binasında da 10 kişi barınmaktaydı. Odalar güzel bir mekan oluşturan açık avlunun etrafına dizilmişlerdi. Saldırıdan bu odalardan 5'i hasar görmüş, geriye kalan 2 oda ve müştemilatta 8 kişi yaşamak zorunda kalmışlardır. Binada mobilyaların ve elektrikli eşyanın tamama yakını tahrip edilmiştir.

    Binaların kalan bölümleri artık taşıyıcı özellikleri kaybetmiştir ve bazı odalarda insani olmayan koşullarda barınmağa devam eden insanlar için hayati tehlike oluşturmaktadır. Ayakta kalan kısımlar, buralardan geçen insanlar ve civarda oynayan çocukların can güvenliğini de tehdit etmektedir.

    Binaların ve çevresinin strüktürel ve fiziksel durumu hakkında yapılan ön değerlendirmeler sonucu, acil müdahale tavsiye edilmektedir.

    f- El Cedide Hamamı
    (Hasar Derecesi: 3 - Kısmi Hasar)

    Hamam, El Sarayah caddesinin güney kıyısında, El Rish ve El Darajah hamamlarının batısında yer almaktadır ve Dar Touqan'a bitişiktir. Hamamın yapım tarihi 1790 yılı olarak tespit edilmiştir. El Cedide hamamı, Nablus Eski Kent'inde bulunan 8 geleneksel hamam yapısından biridir. Bina, tarihi ve mimari değeri açısından çok önemlidir. El Cedide, kentte yenilenmiş ve çalışmakta olan tek hamamdı.

    Hamamın ana sıcaklık bölümü iki İsrail roketiyle tahrip edilmiş, kubbede iki geniş delik meydana gelmiştir. Hasar, binanın strüktürel stabilitesini ve mimari tasarımındaki estetik değerleri olumsuz yönde etkilemektedir. Hasar sonucu hamam kapatılmıştır. Binanın tarihi önemi dikkate alınarak, bu hamamın yenilenmesine özel önem verilmesi ve acil müdahalede bulunulması tavsiye edilmektedir.

    TMMOB MİMARLAR ODASI MERKEZ YÖNETİM KURULU

    Bu icerik 1197 defa görüntülenmiştir.