6 Haziran 2003
YÜKSEK EĞİTİM SİSTEMİNDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMALI, ÜRETİMİ AMAÇLAYAN BİR EĞİTİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATILMALIDIR SAYISI HIZLA ARTAN ÜNİVERSİTELERDE İÇİ BOŞ EĞİTİM VERİLİYOR İŞSİZ GENÇLERİ ÜNİVERSİTE UMUDUYLA OYALIYORLAR GENÇLERE BİLGİ VE BECERİ KAZANDIRMAYAN SINAV TİCARETİ ÖNLENMELİDİR GİRİŞ SINAVINA HAZIRLIK TİCARETİ YILLIK 1 MİLYAR DOLARLIK PAZAR EĞİTİMDE YENİ OLANAKLAR SAĞLANMALI GENÇLER ORTA ÖĞRETİMDE MESLEĞE YÖNLENDİRİLMELİDİR ÜNİVERSİTELERDE ÇAĞDAŞ STANDARTLAR AMAÇLANMALI STANDART DIŞI YENİ ÜNİVERSİTE AÇILMAMALIDIR TOPLAMA HOCA İLE EĞİTİME SON VERİLMELİ ACİLEN NİTELİKLİ VE KALICI ÖĞRETİM KADROLARI YETİŞTİRİLMELİDİR EĞİTİM – İSTİHDAM İLİŞKİSİ KURULMALI ÜNİVERSİTELER YENİ İŞSİZLER MEZUN ETMEMELİDİR
Bugünlerde gene yüzbinlerce genç üniversiteye girebilmek için ter döküyor. Ama sonuçta, başvuranların yarısının mutlaka üniversiteye giremeyeceği şimdiden belli. Öte yandan üniversiteye girenleri ise, çağdaş dünya standartlarının altında bir eğitim ve mezuniyetten sonra işsizlik bekliyor. Bu karamsar tablo gençlerimizin kaderi olmamalıdır.
Eğitim sisteminde ve üniversitelerimizde acilen köklü değişiklikler yapılmalı, üretim için gerekli işgücünü yetiştirmeyi amaçlayan bir eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Ülke ekonomisinin giderek üretimden uzaklaştığı ve daha da içinden çıkılmaz hale geldiği kriz ortamında üniversiteler, bu krizden kurtuluşun kaynağı olmalıdır.
Gerçek anlamda üretime dayalı bir ekonomiyi amaçlayan politikaların gerektirdiği bilgi, beceri ve insan gücü ancak çağdaş standartlardaki bir eğitimle sağlanabilir. Oysa ülkemizde eğitim ve üniversitelerimiz de krizi kaçınılmaz kılan politikalara uyumlu hale gelmiştir. Üniversiteler, lise mezunu gençlerin işsizler ordusuna katılmasını geciktirecek bir araç olarak görülmüştür. Yüzbinlerce işsiz genç, üniversite umuduyla oyalanmaktadır Bugünkü durumuyla üniversitelerin önemli bir kısmında çağdaş standartları gözeten bir eğitimin verilememektedir. Son yıllarda üniversitelerimizin sayısı hızla artmış, ama bu üniversitelerde verilen eğitimin gerekli niteliklerde olması sağlanamamıştır. Çoğu üniversitede içi doldurulamamış eğitim programları, geçici olarak bulunan toplama kadrolarla verilmeğe çalışılmaktadır. Giriş sınavı barajını aşarak böyle bir üniversiteye girebilenleri de mezuniyet sonrasında, işsizlik ve hayal kırıklığı beklemektedir. Üniversitelerin acilen nitelikli ve kalıcı öğretim üyesi kadrolarına sahip olmaları sağlanmalıdır.
Eğitim programlarında uluslararası çağdaş standartlara uygun bir eğitimin verilmesi, mezunların uluslararası rekabet ortamına hazırlanması amaçlanmalıdır. Gençler üniversite öncesinde orta öğretimde, mesleğe yönlendirilmeli, üniversite için gerekli bilgilerle donatılmalı ve bu konuda okullar arasındaki eşitsizlikler giderilerek her öğrenciye çağdaş standartlarda bir eğitim verilmelidir. Öğrenciler üniversite dışında edinilecek mesleklere özendirilmeli, gençlere orta öğretim ve yüksek okul düzeyinde de meslek edinme olanağı verilmelidir.
Üniversite kapısında yığılmalar, gençlere farklı eğitim ve istihdam olanakları sunularak önlenmelidir. Lise mezunları için tek hedef haline getirilen üniversite giriş sınavları bugün amacından uzaklaşmış, adayları bu sözde yarışa hazırlayan yeni bir ticari sektörün doğmasına neden olmuştur. Bugün, daha ilköğretimden başlatılan sınav hazırlık kursları ile yıllık cirosu 1 milyar doları aşan bir eğitim ticareti pazarı yaratılmıştır. Gençleri sadece sınav testlerine koşullandıran, yeni bir bilgi ve beceri kazandırmayan bu sömürü sistemi önlenmelidir.
Bugün üniversite mezunları için ciddi bir gizli ve açık işsizlik söz konusudur. En nitelikli eğitim programlarını başarıyla tamamlayarak mezun olanların dahi bugünkü ekonomik kriz ortamında iş bulma olanağı çok sınırlıdır. Binlerce deneyimli üniversite mezunu, binlerce mimar ve mühendis bugün işsizdir. İş bulabilenlerin çoğu da asgari geçinme sınırının altındaki işlerde çalışabilmektedirler. Ülke ekonomisinin, gerçek üretime dayanan, sosyal adaleti gözetir bir düzeye getirilmesi için gerekli politikalar bir an önce yürürlüğe konulmalıdır. Ancak böyle bir politika içinde gerçekçi ve sağlıklı bir eğitim - istihdam ilişkisi kurulabilecek, üniversitelerin yeni işsizler üretmesi önlenebilecektir.
Bu icerik 1203 defa görüntülenmiştir.
|