22 Ocak 2007

Yurttaşımız, değerli gazeteci Hrant Dink’in hunharca katledilmesi hepimizi derinden üzmüştür. Bu topraklarda doğup büyüyen, bu topraklarda yaşayan ve ne yazık ki kurşunlanarak bu topraklarda ölen değerli bir aydınımız, değerli bir insanımızdı; acımız büyük.

Ülkemizin aydınlık insanları; Hrant’sız bir Türkiye’nin eksik olacağını bilmektedirler. Birlikteliğimizi önemseyen, birlikte yaşamayı en çok isteyenlerden birisini kaybetmenin bizi daha da yalnızlaştıracağını bilmektedirler.

Ülkemizin aydınlık insanları; Türkiye’nin farklı düşüncelere, farklı seslere tahammül edilmeyen bir yer olmasının acısını ve ezikliğini duymaktadırlar. Söylenmeyen, dile getirilmeyen düşüncenin anlamının olamayacağını; paylaşmanın, tartışmanın, karşılıklı fikir geliştirmenin bizi zenginleştireceğini bilmektedirler.

Ülkemizin aydınlık insanları; kışkırtılan milliyetçiliğin ne kadar tehlikeli maceralara yol açabileceğinin farkındadırlar. Kendimizden başkasının kolaylıkla ötekileştirildiği ortamların ülkemizi ne kadar yaşanmaz hale getireceğini bilmektedirler.

Ülkemizin aydınlık insanları; korkutulmak istenmektedir. Korkunun, özellikle de yakın geçmişinde bu kadar siyasi cinayetin yaşandığı bir ortamda korkmanın çok doğal bir insani duygu olduğunu, ancak bunun karar verme özgürlüğümüzü, sağlıklı düşünme olanaklarını elimizden alacağını da bilmektedirler.

Ülkemizin aydınlık insanları; ölümün kutsanmadığı, farklı düşüncelerin zenginlik olarak değerlendirildiği, kimsenin dininden, dilinden, etnik kökeninden, cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmadığı bir ülkenin özlemini duymaktadırlar. Bu özlemin gerçekleştirilmesi için talepte bulunmanın yetmeyeceğini, bunun için yoğun çaba gösterilmesi gerektiğini de bilmektedirler. 

Değerli meslektaşlarımız,

Bu ülkenin mimarları olarak, ortak kültürel mirasımızın bu topraklarda yaşayan değişik toplumlar tarafından üretildiğinin bilincindeyiz. Bunun Anadolu’nun eşsiz bir zenginliği olarak görmekte ve bu zenginlikle gurur duymaktayız. Bu ortak kültürel mirasımızın korunması, ortak kültürümüzün incelenmesi ve geliştirilmesi doğrultusunda, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da çaba göstereceğimizi duyurmak istiyoruz.

Uzun yıllardır siyasi ilişki kurulamayan Ermenistan’dan gelen meslektaşlarımızla, 2005 Dünya Mimarlık Kongresi sırasında birlikte olma fırsatımız olmuş, Hrant Dink’in de katılımıyla oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirilmişti. Toplantıda ele alınan ve iki ülkenin mimarları olarak yapmayı düşündüğümüz etkinlikler ve çalışmalar şimdi Hrant Dink’in anısıyla birlikte birer göreve dönüşmüşlerdir.

Hedeflenen işbirliğinin amacı, her iki tarafın yararına olacak bir mesleki ve kültürel işbirliğini başlatmak ve her iki ülkenin mimarları arasındaki dayanışmayı güçlendirmek olarak tariflenmiştir. Ortak bir coğrafyayı paylaşan iki ülkenin mimarlarını temsil eden örgütler olarak, mesleki etkinliklerin gerçekleştirilmesini, bilginin karşılıklı olarak paylaşımının sağlanmasını hedeflemişlerdir.

Bu topraklarda birlikte yaşadık, pek çok zorluğa birlikte göğüs gerdik. Dostlarımız, arkadaşlarımız, komşularımızdılar; beraber ağladık, beraber güldük. Dileğimiz bu acının bir daha yaşanmamasıdır.

Ailesine, gazeteci arkadaşlarına, dostlarına başsağlığı diliyoruz.

Tüm meslektaşlarımızı Hrant Dink’in cenazesine katılmaya çağırıyoruz.

TMMOB MİMARLAR ODASI