10 Mayıs 2007

TMMOB MİMARLAR ODASI

BASIN AÇIKLAMASI

5582 Sayılı Kanunun “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı” ve “Türkiye Değerleme Uzmanlığı Birliği Kurulması” İle İlgili Maddeleri Hakkında Ana Muhalefet Partisi Anayasa Mahkemesinde Dava Açtı

10 Mayıs 2007

5582 sayılı Yasanın Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı ve Türkiye Değerleme Uzmanlığı Birliği kurulması ile ilgili maddelerinde; yeni bir meslek yaratılması ve örgütlenmesinin tanımlanması, mesleklerin kendi bünyesinde yer alması gereken alanların ayrışması getirilmekte olup buna karşı hukuki girişimlerde bulunulmuştur.

6 Mart 2007 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5582 sayılı “Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”la konut finansmanı sistemi oluşturulmuş ve bunun için İcra İflas Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve vergi kanunlarında değişiklikler yapılmıştır.

Yasama organının ve kamuoyunun iki yıldır gündeminde olan ve 5582 sayılı Yasa ile kanunlaşan ipotek karşılığı konut finansmanı sisteminin Türkiye’nin konut sorununu çözmekten uzak olduğuna ilişkin görüşlerimizi daha önce kamuoyu ile paylaşmıştık.

Bu açıklamamızda ayrıca; 5582 sayılı Kanunla 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler arasında Sermaye Piyasası Kuruluna konut finansmanından kaynaklanan alacakların takibinde ilgili taşınmazlar için gayrimenkul değerlemesi yapacak kişi ve kurumları belirleme yetkisi verildiği ve Sermaye Piyasası Kurulunun gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansı verdiği inşaat mühendisliği, harita ve kadastro mühendisliği, mimarlık ve şehir ve bölge planlaması gibi alanlarda öğrenim görmüş meslek mensuplarının üye olacakları “Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği” adı altında bir meslek kuruluşu kurulduğundan bahsedilerek, Yasanın bu düzenlemelerinin hukuksal ve bilimsel açıdan kamu yararına olmayan sonuçları üzerinde durulmuştu.

Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hiçbir eğitime dayalı olmayan “Gayrimenkul Değerleme Uzmanı” adı altında bir unvan ve meslek yaratılmasının, ayrıca bu unvana sahip olanların üyeliğinin zorunlu kılındığı bir meslek örgütü kurulmasının amaçlandığı 5582 sayılı Kanunun 10 uncu ve 15 inci maddelerinde yer alan bu düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olduğu yönündeki görüşlerimizi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile de paylaşmıştık.

Yukarıda ifade edilen görüşlerimizi Anayasa Mahkemesi nezdinde hukuki girişimde bulunması için Ana Muhalefet Partisi’ne aktardık. Ana Muhalefet Partisi tarafından da paylaşılan bu düşüncelerimizin önemli bir kısmı gerekçe gösterilerek, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun ilgili maddelerinin iptali talebiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açıldığını memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz.

Açılan davada, 5582 sayılı Yasayla değiştirilen 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Sermaye Piyasası Kuruluna konut finansmanından kaynaklanan alacakların takibinde gayrimenkul değerlemesi yapacak kişi ve kurumlara ilişkin şartları belirlemek ve bu şartlara uyan kişi ve kurumları listeler halinde ilan etmek yetkisi veren 22’nci maddesinin (r ) bendinin,  gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansına sahip olanların üye olmalarının zorunlu kılındığı tüzel kişiliği haiz kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğinin kurulmasını öngören 40/D maddesinin ilk cümlesinin ve Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Statüsünün azami iki yıl içinde yürürlüğe girmesini düzenleyen Geçici 10 uncu maddesinin iptali talepleri genel olarak; yasada temel esaslar gösterilmeden değerleme yapacak kişi ve kurumlara ilişkin şartları belirleme yetkisinin Sermaye Piyasası Kuruluna bırakılmış olmasının Anayasa’nın 6, 7 ve 8 inci maddelerine aykırı olduğu, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğinin kuruluşuna ilişkin maddenin ise Anayasa’nın 135 inci maddesinin meslek kuruluşunun yapılanmasının, görev ve yetkilerinin, karar ve yönetim organlarının kanunla düzenlenmesi şartına aykırı olduğu gerekçelerine dayandırılmaktadır.

Bu vesile ile Yasa düzenlemelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından incelenme imkânı doğmuş olmasının, mesleğimiz ve meslek mensuplarımızın hakları ve onları örgütlülüğü yönünden olumlu bir gelişme olduğunu kamuoyu ile paylaşmak isteriz.