TMMOB Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu toplantısı ve “Kentsel Sit Alanlarında Dönüşüm” temalı panel, Mimarlar Odası şubelerinin yöneticilerinin katılımıyla 26–27 Ekim 2007 tarihlerinde Diyarbakır’da yapıldı. Toplantıda Oda’nın gündemindeki konuların yanı sıra, son dönemde yaşanan siyasi gelişmeler değerlendirilmiş ve bu değerlendirmeleri kamuoyuna duyurmak amacıyla bir basın açıklaması hazırlanmıştır:
Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu ve şube yöneticileri Diyarbakır’da kentsel yaşam alanlarının iyileştirilmesi ve kentsel sit alanlarının dönüştürülmesi konularını bir panel aracılığı ile tartışmak üzere toplanmış ve Diyarbakır’ın giderek nitelik yitiren kentsel dokusunun iyileştirilmesi ve kentin daha yaşanılır hale getirilmesinin yollarını değerlendirmeye çalışmıştır. Diyarbakır gibi yoğun tarihî mirasa sahip bir kentte bu kapsamda ele alınmasını bekleyen pek çok konunun yanı sıra bölgede son dönemde yaşananların yarattığı derin üzüntü hepimizi etkilemiş ve tepki göstermemize neden olmuştur.
Yönetim Kurulumuz 20 Eylül 2006’da Diyarbakır’da yaptığı toplantı sonrası yaptığı basın açıklamasında, “ülkemizdeki farklılıkların bizleri birbirinden ayıran değil, aksine kültürel zenginliğimizin bir parçası olduğu” söylenerek şunlar dile getirilmiş:
“Kalıcı bir ülke ve dünya barışının tüm insanlığın ortak amacı olması, bunun gerçekleştirilmesi için de bireylerin, kurumların olağanüstü çaba göstermeleri gerektiğine inanıyoruz. Çatışma yerine uzlaşma kültürünün benimsenmesi, demokratik bir toplum olmanın vazgeçilmez koşullarındandır. İnsan hayatını kutsal kabul eden, barışı tüm değerlerin üzerinde gören insancıl düşünce, ancak bu anlayışın özümsenmesi ile gelişebilir.
Hangi etnik, dinî, politik görüşe sahip olursa olsun her onurlu insanın ülkemizde yaşanan siyasal, ekonomik ve toplumsal gelişmelere kaygı ile baktığını biliyoruz. Mimarlar Odası, ülkemizdeki farklılıkların bizleri birbirinden ayıran değil, kültürel zenginliğimizin bir parçası olduğunu her fırsatta dile getirmekte, toplumsal barış ortamının sağlanmasına yönelik her türlü çabayı desteklemekte ve içinde yer almaktadır.”
Bu basın açıklamamızda söylediklerimiz geçerliliğini ve güncelliğini bugün de korumaktadır. Ancak, ne yazık ki bu dileklerimiz gerçekleşmedi. Silahlar susmak bilmedi; annelerin feryadı yüreklerimizi yakmaya devam etti. Zaman zaman gelecek için umut beslememize neden olabilecek gelişmeler yaşansa da özellikle yakın zamanda gerçekleşen olaylar hepimizi derinden üzmüştür. Genç yaşta yaşamlarını yitiren insanlarımızın acılarını yüreğimizde duyuyoruz.
Ölen her gençle birlikte eksildiğimizi, geleceğimizin biraz daha karartıldığını görmekten dolayı üzüntülüyüz, kaygılıyız.
Bunca acıya ve getirdiği çözümsüzlüğe rağmen, şiddetin hâlâ daha bir mücadele aracı olarak görülmesinden dolayı üzüntülüyüz, kaygılıyız.
Yaşanan pek çok soruna rağmen, Cumhuriyetimizin değerlerine, demokrasiye, evrensel insan haklarına sahip çıkma temelinde geliştirmeye çalıştığımız, birlikte varolma, birlikte yaşama kültürümüzün zedelenebileceğinden dolayı üzüntülüyüz, kaygılıyız.
Yoğunlaşan PKK terörünün kabarttığı öfkenin, yaralanan vicdanların, ülkemizi bir yangın yerine çevirebileceğinden, bunun telafisi olanaksız bir yıkım getirebileceğinden dolayı üzüntülüyüz, kaygılıyız.
Yaşanan derin acının yarattığı bir “akıl tutulması” hali ile karşı karşıyayız. Bir çözüm olarak önerilen sınır ötesi operasyonun sorunu daha da derinleştirebileceğini, ülkemizi Ortadoğu’da kaynayan cadı kazanının içine atabileceğini düşünüyoruz ve bundan derin kaygı duyuyoruz.
Mimarlar Odası, ülkemizin barıştan ve demokrasiden yana diğer toplumsal güçlerinin ortak duygularını paylaşmakta; sorunların sağlıklı olarak tartışılmasının, silahların susması ve sağduyunun egemen olmasıyla gerçekleşebileceğine yürekten inanmaktadır.
Bu icerik 1055 defa görüntülenmiştir.