13 Mart 2014
İktidarın, merkezî ve çok başlı planlama yaklaşımları; yerelin bilgisini, birikimini, özelliklerini, hassasiyetlerini dışlayan yöntemi itibariyle, kentlerin ve yaşam alanlarımızın sağlıksız bir biçimde, çağdaş ve bilimsel planlama süreçlerinden bağımsız, demokratik ve katılımcılıktan uzak kentsel-kırsal çevreler oluşturmaktadır. Bu antidemokratik, merkeziyetçi, müdahaleci planlama kararları, kentlerimizin ekosistemine ve plan bütünlüğüne darbe anlamına gelen yaklaşımı bu defa Dicle Vadisi ve Talaytepe-Mastfroştepe arasında bulunan Hevsel Bahçeleri ve Kent Ormanının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılaşmaya açılması kararıyla göstermiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın onayıyla, UNESCO Dünya Miras Listesine alınması için çalışmalarının sürdürüldüğü Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri, Diyarbakır kalesinin ayrılmaz parçasıdır. Sürdürülebilir ekolojik bir yaşam için kent merkezlerinde böylesi alanların korunması ve artırılması gerekirken, rant uğruna kentin kültürel simgelerinden biri olan Hevsel Bahçeleri’ne ilişkin projeyle bostanların yok olması, şehrin akciğerinin talan edilmesi kabul edilemez. 2013 Haziran ayında Taksim Gezi Parkı’nda “3-5 ağaç” için başlatılan yaşam alanlarını savunma mücadelesi, yurdun dört bir yanında devam etmektedir. Bu bağlamda Diyarbakır’ın kültürel simgelerinden biri olan Hevsel Bahçeleri’ni yok edecek talan projesinin durdurulması için Hevsel Dayanışması’nın başlatmış olduğu direniş daha da önem kazanmaktadır.
Havamıza, suyumuza, toprağımıza, kültürümüze sahip çıkmak üzere bu tür karar ve uygulamaların karşısında kararlılıkla kentlerimizi sonuna kadar savunacağımızı kamuoyunun dikkatine sunuyor, tüm duyarlı kesimleri Hevsel Dayanışması’na destek vermeye davet ediyoruz.
TMMOB MİMARLAR ODASI VE ŞUBELERİ
Bu icerik 1335 defa görüntülenmiştir.
|