30 Eylül 2014
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2 Nisan 2013 tarihinde 28606 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile yararlanılmasında kamu yararının gözetilmesi öncelikli olan kıyılar ve sahil şeritlerinde yapılaşmanın önü açılmıştır.
Bu değişiklikle Yönetmeliğin Tanımlar, Kıyı Kenar Çizgisinin Tespiti ve Onayı, Kıyı Kenar Çizgisinin Onayı ve Kıyıda Yapılarla ilgili maddeleri değiştirilmiş, sahil şeridi, rekreatif alan, tersane, yat limanı, balıkçı barınağı gibi tanımlar yeniden düzenlenmiştir. Sahil şeridi sınırları daha önce doğal eşiklerle belirlenirken, yeni yönetmelikle uygulama imar planı ile belirlenir hale getirilerek yapılaşmaya açılmıştır. Tersanelerde kapasitelerine göre tekne boyutlarına getirilen sınırlamalar kaldırılmış, her boyutta inşaata izin verilerek buna bağlı teknik ve hizmet binalarının da kıyılarda yapımına izin verilmiştir. Yat limanlarında daha önce belirlenmiş zorunlu hizmet yapılarına konaklama tesisleri eklenmiş ve kıyılarda ayrıcalıklı konumda otellere olanak sağlanmıştır. Benzer bir olanak balıkçı barınakları için de düzenlenmiş; balıkçı teknelerine hizmet verecek kadar çekek yerlerine ek olarak iki katlı yönetim ve satış binalarının da yapılabilmesi mümkün kılınmıştır. Kıyı kenar çizgisinin onayı ve ilanı ile ilgili getirilen düzenlemelerle; tespiti yapılan kıyı kenar çizgisine itirazların yalnızca kamu kurum ve kuruluşları ve ilgililerince Valiliklere yapılabileceği ve itirazların Bakanlıkça sonuçlandırılacağı belirtilmiştir.
Yönetmeliğin tanımlar maddesinde getirilen değişiklikler; kamu yararı önceliğinin göz ardı edilerek kişisel yararın öne çıkarılması sonucunu doğuracaktır. Kıyı kenar çizgisinin tespiti ve onayı hakkında getirilen değişikliklerle kıyı kenar çizgisinin parsel bazında belirlenmesinin önü açılmıştır. Bunun sonucunda ise kıyı kenar çizgisinin doğal niteliği, bütünlüğü ve sürekliliği bozulacaktır. Kamuya ait, herkesin yararlanmasına açık olan kıyı alanları ile ilgili bir işlem olan kıyı kenar çizgisi tespiti tüm vatandaşların menfaatini etkileyen idari işlem olmasına karşın bu işleme itiraz ve başvuru hakkı kısıtlanarak belirsizlik yaratılmıştır.
Kamu yararına ve topluma açık kullanılması öncelikli olan kıyıların korunmasına yönelik düzenlemeler getirmek yerine yapılaşma olanaklarını artırdığı için anılan değişikliklerin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Mimarlar Odası tarafından dava açılmış; Danıştay 2014/428 sayılı kararında kıyı kenar çizgisinin onayı ve ilanı ile mükerrer kıyı kenar çizgi tespitleri hakkında getirilen iki düzenlemeyi hukuka aykırı bularak yürütmesini durdurmuştur. Kıyı kenar çizgisi tespitinin üçüncü kişilerin kazanılmış haklarını dikkate alarak yapılmasının kıyı kenar çizgisinin doğal olma niteliği karşısında mümkün olmadığı ve mevzuata uygun olmayan biçimde belirlenen mükerrer kıyı kenar çizgisinin uygulama imar planı varlığı ile geçerlilik kazanmasının hukuka aykırı olduğu bu kararda belirtilmiştir.
Danıştay kararı ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile getirilen hukuksuz düzenlemelerin bir kısmının yürütmesi durdurulmuştur. Kıyıda, kamu yararı önceliğinin göz ardı edilerek kişisel yararın ön plana çıkarılması sonucunu doğuran yapılaşmalara olanak tanıyan yönetmelikteki diğer değişikliklerin de iptali gerektiğine dair karşı oylar da mücadelemizin haklılığını desteklemektedir.
Kıyıları yapılaşmaya açan tüm düzenlemelerin ve uygulamaların iptali gerektiğini bir kez daha vurguluyor ve Mimarlar Odası olarak kıyıların korunması amacıyla verdiğimiz mücadeleye devam edeceğimizi değerli kamuoyumuza saygı ile duyuruyoruz.
TMMOB Mimarlar Odası
Bu icerik 1185 defa görüntülenmiştir.
|