26 Ağustos 2015

Artvin ilimizde 24 Ağustos 2015 tarihinde gerçekleşen yoğun yağışların ardından Hopa İlçesi ve köylerinde yaşanan heyelan ve sel felaketlerinde 8 yurttaşımızın hayatını kaybederken 1 yurttaşımız ise halen kayıptır. Felaketlerde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı saygıyla anıyor, ailelerine ve toplumumuza başsağlığı diliyor; kayıp yurttaşımızın bir an önce bulunmasını temenni ediyoruz.

Bölgemizde daha önce de yaşanan sel ve heyelan felaketlerine sebep olan; sağlıksız yapılaşma ve şehircilik ilkelerine aykırı planlama süreçleri, ormanlarımızı, kıyılarımızı, milli parklarımızı, meralarımızı yaylalarımızı ve kışlaklarımızı yapılaşmaya açan, kentlerimizi afetlere karşı savunmasız bırakan merkezi ve yerel politika ve uygulamalar yaşanan acılara ve maddi kayıplara rağmen sürdürülmektedir. 

Karadeniz Bölgesinde yerleşimlerin ve kentlilerin denizle bağlantısını kesen sahil yolu, taşocakları, plansız yapılaşma ve Hidroelektrik Santral projeleri ile doğal çevre tahribatı büyümüştür. Yakın dönemde gündeme getirilen, bölgede yaşayanlar tarafından tepkiyle karşılanan ve iptali amacıyla davalar açılan Karadeniz Yeşil Yol projesi ile çevre değerleri katledilirken gelecekte yaşanacak büyük afetlerin önü açılmaktadır. 

Toplumsal ve yönetimsel hafızanın oluşturulamadığı afet yönetimi alanında; son on yıl içerisinde uygulamaya geçirilen mevzuatlar çerçevesinde ne kentlerde ne de kırsal alanlarda bütüncül bir yaklaşımla afet riskini azaltacak tedbirler alınmamıştır. Mutlak siyasi güç ile hareket eden merkezi yönetimin talimatlarıyla alınan rant kararları çerçevesinde; katılımcı bir sürece bağlı olarak bilimsel ve şehircilik ilkelerine uygun, kamu yararını gözeten ve yaşam değerlerini koruyan plan ve projeler üretilmemiştir. Uygulanan ve gündemde olan projeler ise hem doğal yaşamı hem de ekolojik dengeyi bozacak, afet risklerini arttıracak niteliktedir. 

Yaşam değerleri üzerinden rant devşirmeye ve günü kurtarmaya çalışan; hurafeler üzerinden halkı aldatma ve oyalama gayreti içinde olan; doğa ve kültür değerlerini savunan duyarlı yurttaşlara şiddet uygulayan; yargının iptal kararlarını yerine getirmeyen “kamu yöneticilerini” bu çıkmaz yoldan vazgeçmeleri için uyarıyoruz. Uygulamaya konan bu akıldışı rant politikalarına son verilmeli, eşsiz doğa güzelliğine sahip Karadeniz bölgemiz ve Ülkemiz gelecek felaketlere sürüklenmemelidir.

Mimarlar Odası olarak;

Artvin’de yaşanan acılar nedeniyle, afetlerde kaybettiğimiz bütün yurttaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor,

İktidarın bütün baskılarına rağmen bölgede kurtarma, yardım ve sağlıklaştırma çalışmalarının biran önce yapılması için sürecin takipçisi olamaya devam edeceğimizi,

Doğal yaşamı tehdit eden ve afet risklerini arttıran projeler nedeniyle oluşacak tahribat geri dönülemez boyutlara ulaşmadan önce; ilgili tüm kesimlerce gerekli önlemlerin alınması için özverili çabalarımızı sürdüreceğimizi,

Bu konudaki tüm mesleki deneyim, birikim ve bilgilerimizi sağlıksız yapılaşma ve afet baskısı altındaki kentsel ve kırsal yerleşimlerimiz için toplum yararına kullanacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.

Değerli kamuoyumuza saygı ile duyurulur.

TMMOB Mimarlar Odası