MART 2025
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 |
 
    Basın Açıklamaları
     
    BASIN AÇIKLAMASI: SOMA FELAKETİNİN İKİNCİ YILINDA İŞ CİNAYETLERİ ARTMAKTADIR

    12 Mayıs 2016

    13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa’nın Soma ilçesinde özel bir kömür ocağında meydana gelen ve 301 maden emekçisinin hayatını kaybettiği; Cumhuriyet tarihinin en büyük maden ocağı kazasının ardından iki yıl geçmiştir.

    Soma’daki maden ocaklarında sıklıkla meydana gelen kazalarla ilgili 2013 yılı Ekim ayında TBMM’ye verilen araştırma önergesi, 6 ay sonra AKP milletvekillerinin oyu ile reddedildikten bir ay sonra bu büyük kaza yaşanmıştır.

    6 Eylül 2014 tarihinde ise İstanbul Mecidiyeköy’de; dönemin TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar tarafından prestij yapısı olarak tanıtılan Torun Center’daki iş cinayetinde on inşaat işçisi hayatını kaybetmiştir. İmar planlarında açık spor ve afet toplanma alanı olarak belirlenen Ali Sami Yen Stadı’nın yerinde yükselen yapının, bir an önce tamamlanarak; satışından elde edilecek gelirin paylaşılmasının “kamu yararı” olarak görüldüğü ve 2014 yılı Haziran ayında İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından inşaatta faaliyetin geceleri de sürmesine izin verildiği ise yaşanan bu cinayetle ortaya çıkmıştı.

    Maden ocaklarında ve inşaat sahalarında yaşanan iş cinayetlerinin ardından; çalışma hayatını düzenleyen mevzuatı değiştiren, özel sektörde ve kamuda taşeron işçi istihdamını yaygınlaştıran alt işveren sözleşmelerini ve uygulamalarını yasallaştırarak kalıcı hale getiren 6552 Sayılı Torba Yasa Eylül 2014’te kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.

    28 Ekim 2014’te, Soma faciasından altı ay sonra ikinci maden faciası yaşanmış, Karaman’ın Ermenek İlçesinde yine özel bir şirkete ait kömür ocağında meydana gelen kazada 18 maden işçisi hayatını kaybetmiştir.

    2015 yılı Nisan ayında yürürlüğe giren 6645 Sayılı Torba Yasa ile taşeron sistemini güçlendiren, işverenleri iş cinayetlerinin sorumluluğundan kurtaran, bu sorumluluklardan doğan borçları affeden düzenlemeler getirilmiştir.

    Son olarak ise; 2016 yılı Şubat ayında TBMM’ne sunulan, kamuoyunda “kiralık işçi / kölelik yasası” olarak bilinen 170 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı kabul edilerek yasalaşmıştır.

    Bu düzenlemeler daha önce de 2009 yılında, 5920 Sayılı İş Kanunu, İşsizlik Sigortası Kanunu ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi olarak Meclis gündemine getirilmiş ve kabul edilmişse de; “işçilerin emeğinin istismarına ve insan onuruna yakışmayan durumların doğmasına, olumsuz uygulamalara ve çalışma barışının bozulmasına yol açacağı” gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı tarafından geri gönderilmiştir.

    Özel istihdam büroları aracılığıyla, geçici iş ilişkisi kurulması ve uzaktan çalışma gibi işçiye esnek çalışma imkanı getiren model olarak tanıtılan Kiralık İşçi Yasası ile; kıdem tazminatı fiilen yok edilecek, ihbar tazminatı ve iş güvencesi kaldırılacak, emeklilik- sağlık hakları fiilen kullanılamaz duruma getirilecek, fazla mesai ve yıllık izin gibi haklar yok sayılacaktır. Kadrolu işçiden taşeron işçiye doğru giderek düşen adaletsiz gelir dağılımına bir kademe daha eklenerek; kiralık işçilerin daha da düşük ücretlerle çalıştırılmasının önü açılacaktır.

    Bu yasa ile ayrıca; cinsiyet rolleriyle şekillenen, kadınların erkeklerin üçte biri oranında işgücüne katıldığı, eşitsiz ücretlendirmenin uygulandığı çalışma hayatından kadınların uzaklaştırılmaları; “annelik görevi” ile belirlenen sınırlarda tam ve güvenceli çalışma koşulları yerine yarı zamanlı / kısmi ve güvencesiz çalışma koşullarına mecbur edilmeleri planlanmaktadır.

    İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi tarafından 8 Mayıs 2016 tarihinde açıklanan verilere göre; 2002 yılından bugüne, yürütme görevini üstlenen tek siyasi parti olan AKP iktidarları döneminde, iş cinayetlerine on yedi bin elli yedi işçi kurban verilmiştir. Verilere göre, her yıl hayatını kaybeden emekçilerin sayısı artmaktadır; 2015 yılında 1730 işçi yaşamını yitirirken, 2016 yılının yalnızca ilk dört ayında 586 emekçi hayatını kaybetmiştir.

    Soma’da, Mecidiyeköy’de ve Ermenek’te yaşanan iş cinayetlerine sebep olan koşullar diğer maden ocaklarında, şantiyelerde ve sektörlerde mevcut olmasına karşın; özelleştirme araçları olarak devreye sokulan hizmet alımı, taşeronlaşma, üretim zorlaması, bilim ve teknolojiye aykırı işletme yöntemleri ve denetim yetersizliği giderek ağırlaştırılmış artan biçimde sürdürülmektedir.

    Özellikle son iki yılda getirilen yasal düzenlemeler; çalışma yaşamındaki sorunları daha da büyütmüş, emekçilerin yaşamını piyasa inisiyatifine terk etmiş ve iş cinayetlerini artırmıştır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ile Sosyal Sigortalar Kurumu verileri; siyasi iktidar tarafından uygulanan politikalar ve getirilen yasal düzenlemelerin yansımasını göstermektedir.

    Kâr hırsı ve üretimin artırılması baskısıyla çalışanlar sendikasızlaştırılarak taşeronlaştırılmakta ve hatta köleleştirilmektedir. Merkezi yönetim ise; sağlık gözetimi sorumluluğunu yetersiz ve ağır koşullarda çalışan aile hekimlerine yüklemekte, mesleki eğitim alan uzmanların sorumluluklarını artırırken yetkilerini kısıtlamakta, devletin asli görevlerinden olan kamu adına denetim ve gözetim görevlerini tasfiye ederek özel sektöre devretmektedir.

    Yaşanan felaketlerin ardından “bu işin fıtratında kazalar ve ölümün olduğu” ve “işçilerin iş güvenliğini ihlal ettiği” açıklamaları yapılmış, yasal düzenlemeler yoluyla taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, ücret adaletsizliği ve güvencesizlik koşulları getirilmiştir. Tüm bu söylem ve uygulamalar siyasi iktidarın çalışma yaşamına dair politikalarının; emek, can güvenliği ve insan onuruna yakışır çalışma koşullarını sermaye lehine göz ardı ettiğinin açık göstergesidir.

    Soma Faciasının ikinci yılında, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren tüm emekçileri bir kez daha saygıyla anıyoruz. Mimarlar Odası olarak; asli sorumluluklarını devrederek bu cinayetlere sebep olanların bağımsız yargıya ve topluma hesap vermeleri için mücadelemizi sürdüreceğimizi değerli kamuoyumuzla paylaşıyoruz.

    TMMOB MİMARLAR ODASI

    Bu icerik 2024 defa görüntülenmiştir.