3 Ağustos 2016

Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu ve Şube Yönetim Kurulu Başkanları 27 Temmuz 2016 tarihinde Ankara’da toplanarak; Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmeleri meslek ortamı ve kamuoyu ile paylaşmaya karar vermiştir.

Ülkemiz, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi ile belirsiz bir kaos ve yıkım ortamına sürüklenmek istenmiş ve bunun sonucunda 236 yurttaşımız yaşamını kaybetmiş, binlercesi ise yaralanmıştır.

Darbe girişimin ardından; 21 Temmuz 2016 tarihinde ülke genelinde OHAL (Olağanüstü Hal) ilan edilmiş ve çıkarılan KHK’lar (Kanun Hükmünde Kararname) aracılığı ile kamunun yeniden yapılandırılması dâhil pek çok düzenlemeler gerçekleştirilmektedir.

TMMOB Mimarlar Odası; laik, demokratik ve hukukun üstünlüğü ilkesine dayalı parlamenter düzene karşı yapılan her türlü darbe girişimini, hukuksuz ve baskıcı, şiddete dayalı uygulamaları ve terörü reddetmektedir.

Darbe girişimi sonrası; demokrasi, laik parlamenter sistem, hukukun üstünlüğü ve barış gibi evrensel ilkeler ekseninde oluşan toplumsal birlikteliği ve beraberliği değerli buluyor; bu birlikteliğin sürdürülmesi için çaba gösterilmesini önemsiyoruz.

OHAL ve KHK’lar aracılığı ile darbe girişimi fırsata dönüştürülerek;  "kamunun yeniden yapılandırılması" adı altında kurumların tasfiyesi ve başkanlık sisteminin kurulması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin devre dışı bırakılması, sürdürülen diktatörlük uygulamalarının, tarih ve doğa değerlerinin tahrip edilmesinin hızlandırılması asla kabul edilemez.

Yaşanmakta olan belirsizlik ve kaos ortamı; güçler ayrılığı ilkesi kapsamında, laik, demokratik parlamenter sistemin etkinliğinin artırılması, yargı bağımsızlığının sağlanması, üniversiteler, meslek kuruluşları, sendikalar, sivil toplum kuruluşları gibi anayasal kurumlarla birlikte; akılcı, bilimsel ilkelere dayalı, katılımcı, kamusal ve mekânsal politika ve uygulamaların desteklenmesi ile aşılabileceğine inanmaktayız.

Ülkemizde yaşanan sorunların daha vahim boyutlara ulaşmaması ve toplumsal barışın bir an önce sağlanması için bütün duyarlı kesimlerin “demokrasi” ekseninde yaşamın her alanında buluşması gerektiği hususu tarihsel bir sorumluluk olarak değerlendirilmektedir.

Siyasal, sosyal ve mekânsal alana dair tüm uygulama ve kararların, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı çerçevesinde sonuçlandırılması; OHAL ve KHK yerine, toplumda oluşan bütün kurum ve kurallarıyla işleyen tam ve eksiksiz demokrasi beklentisinin özenle gözetilmesi gerektiğini önemle vurgulamaktayız.

Bu vesile ile toplumumuzun yaşadığı acıları bir kez daha paylaşıyor, yaşamını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla anıyor, yaralıların biran önce sağlığına kavuşmasını diliyoruz.

TMMOB MİMARLAR ODASI