15 Temmuz 2022

15 Temmuz 2016 darbe girişimi ardından; 21 Temmuz 2016 tarihinde ülke genelinde OHAL (Olağanüstü Hal) ilan edilmiş, siyasi iktidar tarafından Kanun Hükmünde Kararnameler yoluyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama yetkisi alınmıştır.

18 Temmuz 2018’e kadar 7 kez uzatılan sıkıyönetim koşullarında gerçekleştirilen 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliğiyle fiilen kurulan “Otokratik Rejim” ile birlikte; hukuksuzluk ve kişiye özgü yönetim rejimi anayasal güvenceye kavuşturulmuş, Olağanüstü Hal kalıcı hale getirilmiştir.

İktidar, darbe girişimini fırsata dönüştürmüş; hukuka aykırı, demokrasi ve insan hak ve özgürlükleri karşıtı baskı ve şiddet uygulamaları yeni boyutlar kazanmıştır.

Yaşamın her alanında baskıcı ve otoriter uygulamalar yürürlüğe konmuş, toplumsal ve sosyo-kültürel yapıya dair düzenlemelerin yanı sıra; kamu kurumlarına, çalışanlarına, temel insan hak ve özgürlüklerine dair pek çok düzenlemeyle kamunun yeniden yapılandırıldığı süreç başlamıştır.

Kamu kurumları değiştirilmiş veya kapatılmış, çalışanları tasfiye edilmiş, yükseköğretim kurumlarının özerk yönetim yapılarında yer alan rektörlük seçimleri kaldırılmış, avukatların müvekkilleri ile görüşme hakları kısıtlanmış, seçimle göreve gelen yerel yönetimler görevden uzaklaştırılarak yerlerine kayyum atanmış, basın-yayın organları ve sivil toplum kuruluşları kapatılmıştır.

Ülkemizin tamamında; kentsel ve kırsal alanlar, tabiat varlıkları, koruma alanları, ormanlar, kıyılar, milli parklar, doğal sit alanları, meralar, yaylalar ve kışlaklar, askeri alanlar kamu yararı gözetilmeksizin sermaye sahiplerine devredilirken; Cumhuriyet mirası kurumlar ile mimarlık mirası yapı ve taşınmazları; simgesel, kültürel ve mimari değerleri yok sayılarak dönüştürülmeye, imara açılmaya ve yıkılmaya başlanmıştır.

Mimarlar Odası olarak; hukuksuz ve baskıcı, şiddete dayalı tüm uygulamaları reddediyoruz. Hiçbir gerekçenin; evrensel hukuk ilkelerinin yok sayılmasını meşru hale getiremeyeceği gibi; temel insan hak ve özgürlüklerinin gasp edilmesini makul gösteremeyeceğini vurguluyoruz.

Darbe girişiminin ardından toplumsal, kültürel ve kamusal tüm alanlarda yaşanan tahribatın geriye döndürülebilmesi için; laik, demokratik parlamenter sistemin bütün kurum ve kurallarıyla yeniden işler hale getirilmesi, güçler ayrılığı ilkesi kapsamında yargı bağımsızlığının sağlanması, bağımsız, eşitlikçi ve özgürlükçü Cumhuriyet mücadelesinin yükseltilmesinin tarihsel sorumluluğumuz olduğunun bilincindeyiz.

Bu vesile ile kurulan “otokratik ve karanlık rejimin” sürdürülemeyeceğini; bütün kurum ve kurallarıyla işleyen tam ve eksiksiz “demokrasi ve adalet” taleplerimizin takipçisi olacağımızı; doğal ve kültürel değerlerimize sahip çıkmakta kararlı olduğumuzu; sağlıklı ve güvenli yaşam çevrelerinin oluşturulması için çaba göstermeye devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

Değerli kamuoyumuza saygıyla duyurulur.

TMMOB MİMARLAR ODASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU