30 Nisan 2024
Ülkemizde ve tüm dünyada 1 Mayıs, insan onuruna yaraşır yaşam; eşitliğe dayalı, örgütlenme ve çalışma haklarına dair hiçbir ayrım, kısıtlama ve mahrumiyetin yaşanmadığı, adil ve elverişli çalışma koşullarına erişim için baskı ve haksızlıklara karşı mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır.
Ekonomik, sosyal ve siyasal kriz koşullarında; salgın hastalıkların yanı sıra deprem, sel, yangın gibi afetlerin etkileriyle giderek ağırlaşan ve güvenceden uzaklaşan çalışma hayatında işsizlik, kayıt dışı istihdam ve sömürü giderek artmaktadır. Afetler karşısında çalışan, işsiz ve yoksul yurttaşların yaşamsal ihtiyaçlara erişimi daha da zorlaşmış; iş ve gelir kayıplarına karşı savunmasız ve güvencesiz kalmıştır.
İnşaat, madencilik ve tarım gibi emek-yoğun sektörlerde; kamu denetimini, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan azami rant hırsı, üretim baskısı ve denetimsizlik nedeniyle iş cinayeti sayıları gün geçtikçe artmaktadır. Cumhuriyet tarihinin en ağır iş cinayetleri olan Soma, Mecidiyeköy, Ermenek, Amasra ve Erzincan’da yaşanan felaketlere karşın; hizmet alımı, taşeronlaşma, üretim zorlaması, bilim ve teknolojiye aykırı işletme yöntemleri ve denetim yetersizliği sürdürülmektedir.
Tüm dünyada ve ülkemizde etkili olan salgın ve çok yönlü kriz koşullarında dahi iktidar sermaye grupları ile işverenlere yönelik kolaylaştırıcı ve destekleyici uygulamaları yürürlüğe sokmuş, çalışanları gerekli önlemlerin alınmadığı güvencesiz ortamlarda çalışmaya zorlayarak üretimin ve ticaretin devamlılığını esas almıştır.
Emekçilerin tüm özlük haklarını ve çalışma koşullarını güvence altına alması gereken hukuki ve kamusal denetim özel sektöre devredilmiş; örgütlenme ve grev hakları kısıtlanmış; taşeron işçi istihdamı kalıcı hale getirilmiş; kıdem, ihbar tazminatı ve iş güvencesi ortadan kaldırılmış; işçilerin kiralanmasının, yoksullaşmasının, işverenlerin iş cinayetlerinin sorumluluğundan kurtarılmalarının önü açılmıştır.
Nitelikli mimarlık ve planlama hizmetlerine erişim engellenirken; niteliksiz, yetersiz ve eşit olmayan mesleki hizmet yasallaştırılmış, mesleki hak ve yetkiler kısıtlanmıştır. Yabancı mimar ve mühendislerin Türkiye'de denetimsiz bir biçimde serbestçe hizmet sunmalarının, akademik ve mesleki yeterlilik ölçütleri aranmaksızın ve karşılıklılık ilkesi gözetilmeksizin çalışmalarının önü açılmış; niteliksiz, yetersiz ve eşitsiz mesleki hizmet yasallaştırmıştır.
Son olarak ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Çalışma Meclisi toplanmış; çalışanların güvencesi olan kıdem tazminatının fona devredilmesine yönelik çalışmalar yeniden gündeme getirilmiştir. Toplantının asgari ücret, emeklilik ve kıdem haklarını kapsayan çalışma hayatına yönelik olduğu belirtilse de; kıdem tazminatının işveren yükümlülüğü olmaktan çıkarılarak iş güvencesi işlevinin ortadan kaldırılmasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Devlet, çalışanların yaşam standartlarını yükseltmek, çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemek ve çalışma barışını sağlamak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Çalışma koşulları; nitelikli, eşitlikçi, özgürlükçü, adil ve insanlık onuruna yaraşır bir yaşam sağlamak üzere düzenlenmelidir.
Mimarlar Odası olarak; insan onuruna yaraşır demokratik, özgür, emekten ve emekçiden yana olan, çalışma ve yaşam koşullarının sağlandığı bir gelecek dileğiyle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz.
TMMOB MİMARLAR ODASI MERKEZ YÖNETİM KURULU
Bu icerik 139 defa görüntülenmiştir.
|