MART 2025
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 |
 
    Haberler
     
    Adana-Antalya Kongresi Gerekçe Metni

    25 Şubat 2005

    MİMARLAR ODASI

    UIA-2005 İSTANBUL KONGRESİ’ne DOĞRU

    TÜRKİYE KONGRELERİ

     

    ADANA-ANTAKYA KONGRESİ

     ( 25-26 ŞUBAT 2005 )

     

    KÜLTÜRLERİN ORTAK KENTİ ve ORTAK “MİMARLIK”ları

    ADANA–ANTAKYA–MERSİN

                   

    “UIA-2005 İstanbul Kongresine Doğru, Adana-Antakya Kongresi” bildirilerinin hazırlanmasına yardımcı olabilecek

    “Kongre Teması”na ilişkin anımsatmalar.

     

    Tarihsel süreçde, Pagan, Musevi, Hıristiyan ve Müslüman kültürlerin, aynı kentteki ortak yaşam ilişkileri içinde birbirlerin-den etkilenmeleriyle, bu yöredeki kentlerin kazandığı çok kültürlü özgün karakter ve bu karakteri yansıtan kentsel doku ve kentsel yaşamın gelişim-oluşum sürecinde ortaya çıkan mimari Adana-Antakya Kongresi’nin ana temasıdır. Aynı kentlerdeki etnik ve sosyal farklılıkların kentsel yaşama yansımaları ise farklı MimarlıkLARın kültürel temelleri olarak bu temayı zenginleş-tirmektedir..

     

    Çukurova ve Amik Ovaları’nda yer alan kentlerde, kentsel yaşam ile mimarlık arasındaki ilişkiye ait her türlü olgunun şekillenmesinde çevresel etkiler de önemli pay sahibidir.

     

    Topografik yapı nedeniyle geniş düzlüklere doğru, planlı ve/ya plansız olarak kolayca yayılma olanağı bulmuş bu kentlerde,  özellikle son 30 yıldaki hızlı büyüme süreci içinde ortaya çıkan  kent-mimarlık ayrışmasının, yani kentin mimarlıktan uzaklaşma-sının veya uzaklaştırılmasının ekonomik, sosyal, ve siyasal nedenleri bugüne dek yeterince irdelenmemiştir.

     

    Son 10 yılda kentlerin etrafını kuşatan belde belediyelerine yasa ile verilmiş olan bağımsız imar haklarının ortaya çıkardığı dengesiz yapılaşma kaosu da bu ayrışmayı kalıcı ve sürekli kılmaktadır. Aynı yasada son yapılan değişiklikle bu hakkın geri alınması gündemde olsa bile bugüne kadar yaratılan tahribatın kalıcılığı önemli bir sorundur. Örneğin; Antakya’da, arkeolojik potansiyelin yüksek olduğu kentsel yerleşim ve gelişme alanlarını paylaşan belde belediyelerinin izin verdiği yoğun yapılaşmanın getirdiği tahribat kentin tarihsel kimliğini yok etmekte ve SİT kararlarıyla korunan eski dokuyu da “algılanamaz“ kılmaktadır.

     

    Tarihsel ve yöresel değerlerden uzaklaşmanın planlama ve MimarlıkLAR’a yansımalarının sonuçları konusunda görüş ve eleş-tirilerin kongre metinlerinde yer alması kongreden beklentiler arasındadır.

     

    UIA Genel Başkanı Jaime Lerner’ın deyişiyle “İnsanoğlunun en büyük icadı” olan kentlerin, tekrar eski “mimari saygınlığına“ kavuşturulması UIA 2005-İstanbul Kongresinin hedefidir. Kentlerin özgün karakterleri, kentsel yaşamın kalitesi ve kentsel imajın doyuruculuğu ile yani ancak MimarlıkLAR aracılığı ile gerçekleşir.

     

    Bu değerlendirmeler, Çukurova’nın batı uzantısında bir liman kenti olan Mersin’den; içinden büyük bir nehrin geçtiği, metropol niteliğindeki Adana’dan; ve Amik ovası’nın güney ucunda, Asi ile ikiye ayrılmış Antakya’dan gözlem ve saptamalarla ele alındığında, kent-mimarlık buluşmasının, her kente özgü bir karaktere sahip ol-duğu ya da olması gerektiği de kongre gündemine taşınabilecektir.

     

    Özellikle Adana’daki “Yeni Adana“ süreciyle doruğa çıkan “Eski Kent-Yeni Kent“ çatışmasının gereksizliği ve bu tür gelişmelerin mimarlık ve planlama bağlamında irdelenerek kentsel kimlik ve yaşam açısından tartışılması önem kazanmaktadır.

     

    Yeni yerleşmelerin, eski kentin taşıdığı tarihsel birikimlerin, çağdaş şehircilik ilkelerine göre planlanmış dokulara da esin kaynağı olması, yani tarihsel, kültürel ve özellikle iklimsel değerlerin şekillendirdiği bir sürecin sürdürülmesi şeklindeki kuramın pratikteki güçlükleri aşabilmesi araştırılmalıdır.

     

    SONUÇ

     

    Bu bakış açısıyla değerlendirildiğinde, her biri tarihsel olan bu eski kentlerdeki imar politikalarının ortaya koyduğu sonuçlar, olumsuzluklar, kaybolan değerler, giderek yozlaşan kent-mimarlık ilişkisi, kentin mimari mirası ve mimarlık tarihi, sadece belgesel nitelikte veya turistik ağırlıklı olarak ele alınmamalı; “Kültürlerin Ortak Kenti ve Ortak MimarlıkLAR’ı“ temasının, tek yapı ölçeğinde irdelemeler yerine UIA’nın “Kentler ve Mimarlık“ büyük başlığı altında ve dünya mimarları adına  “Yaşasın Kentler“ çağrısı ile ilintili olarak gündeme taşınmasının doğru olacağını anımsatır, başarılar dileriz.

     

    Mimarlar Odası

    UIA 2005 İstanbul Kongresi Süreci

    Ulusal Eşgüdüm Komitesi

    TEMATİK DANIŞMA KURULU

    Mimarlar Odası
    UIA 2005 İstanbul Kongresi Süreci
    Ulusal Eşgüdüm Komitesi
    TEMATİK DANIŞMA KURULU

    Bu icerik 1156 defa görüntülenmiştir.